29 Temmuz 2013 Pazartesi

güneşli pazartesiye-16....şiir...

29 Temmuz 2013 Pazartesi 0
bugune sabah karşı güneşin oğlunda haluk bilginerin şiir sahnesi ile başladım...öğleden sonra alper hasanoğlunun şiir ve psikiyatri köşe yazısı...devamında dostlarla şiir sohbetleri yazışmaları... bu güneşli pazartesiyi şiire ayıralım o vakit dedim...

kendimden bir şiir...sene 2000...mektebi harbiye sıraları...uzatmalı aşk...bitmeyen sevdanın yorgun ama umutlu kalemi... :)


Gecenin rüya parçaları
damlarken mendilinin
en sevdiğin köşesine
tuz döküp geçirmeye
çalışırsın yüreğindeki
yağlı sevdaları...
kokuşmuş kirlerin çözücüsüdür,
hafıza kaybı..
beynindeki mermi
her şeyi kendisiyle götürür.
sana kala kala beyninin içindeki
gözyaşı göletleri kalır..
bir kere daha kazırsın
derinden yenilmişlikleri...
artık bir yaşam tarzıdır
bukalemunun deri değişimi,
renkler de anlamını yitirir
yenilmiş bukalemunlarda..
benimse en sevdiğim hayvandır onlar...
derin duyularına yapışmış
bir kene misali
artık duyusuz, duygusuzsundur...
en sevdiğin mendilinin yeri çöptür..

ne rüyalar biter
ne de yağlı sevdalar
biten sadece ömründür
bir de nefretin...

08.05.2000....


bitmeyen sevdaların haftası olsun...
güneşli pazartesiler...



22 Temmuz 2013 Pazartesi

juju*

22 Temmuz 2013 Pazartesi 0
juju umuttu...juju vicdandı...dirençti, direnişti,duruştu....

memleketin bütün ötekiliklierinin sahibiydi...kadındı, kürttü, aleviydi,dersimliydi,devrimciydi...

hepsini gururla taşıyan bir onurdu...

merkezi insandı, ateş böceklerinin örtmeniydi...lilith'di...

nardı,mordu, unzileydi....

hayatımın en zor dönemlerindeki destekcim, yaşama sevincim, kararlılığımdı....

ışık oldu bu sabah...

ışıklar içinde yat juju....yaşama fazla geldin...

UNUTULMAYAN
durmadan taşırdım yanımda üç şeyi
iri çakıl tanelerini, çatlamış bir narı
bir öpüşün bıraktığı harlı lekeyi
ipekten
çalınmış
umutlarla taşırdım
ah sevgilim derdim, ölüm
ne kadar çoktu yaşadığımızda.

bize hep beyaz mendil
sallayan
ölüm ki,
iki kapısında
haki bir yalnızlık
          dikilirdi

ve hatırlatırdı
bize, güz kuşlarının
uçup gittiği denizleri.

bense, yulaf kokan
dağlı ellerinde
dolaşmak gibi kolaydır
sanırdım yaşamak ve sana kansız
                               bir gökyüzü
getirirdim
getirebilsem ah,
     - avlusunda çocukların
       korkmadan oynadığı -
lalelerle
donanmış simli bir gökyüzü.

bir öpüşün bıraktığı harlı lekeyi
çatlamış bir narı, unutmadım.

Behçet AYSAN

* bugun trafik kazasında kaybettiğim arkadasım tulay gurgoz anısına...

 
ŞEHRİN IŞIKLARI ◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates