20 Ağustos 2013 Salı

güneşli pazartesiye-17....müzik hikayleri birleştirir...

20 Ağustos 2013 Salı
film müziği deyince benim aklıma nedense ilk fight clubın final sahnesi gelir... lisedeyken yabancı müzik kültürüm yok; ki hala yoktur :) bir arkadaşım cd doldurmuş vermiş... joy vedastan offspringe bir potbori...bense durup durup aynı şarkıyı dinliyorum..işte o şarkı pat dedi karşıma çıktı...

-    ***  marla trust me everything is gonna be ok...

      "With your feet on the air and your head on the ground;
        Try this trick and spin it, yeah Your head will collapse
        But there's nothing in it And you'll ask yourself
        Where is my mind?...”

Sonra da deli eminin anasına yetiştirmeye çalıştığı türkü geliyor aklıma.. 
vizontele- çeşmi siyahım.. “Sermayem derdimdir ey dost servetim ahım…”
herhalde koca koca hayatların kısa bir özeti gibi...

-       *** yine yetişemedim, ya bu türkü çok kısadır, ya da yol çok uzun…

askeri okul yılları… belki de hiç oynamak istemediğin oyunun ebesisin…Nietzschevari bir ışık ararken karşıma çıkmıştı Amelie ve müzikleri… en çok da ilk parçayı sevmiştim…Les Jours Tristes… (üzgün gün..)

-     *** parmağın ucu gökyüzünü gösterirken sadece anlamak istemeyenler parmağın ucuna bakarlar... 

bu yıllara girdiysek forrest gump’ı es geçemem… the youngbloods get together’i her içime forrest gump hüznü çöktüğünde dinlerim..

“C'mon people now,
Smile on your brother
Ev'rybody get together
Try and love one another right now
Some will come and some will go…”

-       *** Hayat bir kutu çikolata gibidir, içinden ne çıkacağını asla bilemezsin.

Film müziği yazıyorsan başlığı fatih akın olabilir aslında… her filmi müzik.. her müziği bir film…temmuzda’daki değer mi hiç mi desem...duvara karşı’daki yine mi çiçek mi desem..soul kitchen’daki fragosiryani mi desem… ama illa ki crossing the bridge desem illa ki müzeyyan senar haydar haydar desem…

“Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur, ben içerim, günah benim kime ne…”

-       ***cenab-ı allah herkesi roman yaratsın...

vengo, bir film sadece müzik olur mu, alır götürür mü…başlangıcından itibaren endülüs müziklerinin içindesiniz finalde flamenkonun kendisi oluyorsunuz…
bu filmi izledikten sonra aylarca sadece flamenco çalan yer aradım ama nafile bulamadım…
hele Naci en Alamo’nun sözleri...

"hiçlik ülkesinden geliyorum
ne yerim var
ne de yurdum
parmaklarımla yangın çıkarırım
yüreğimle şarkı söylerim sana
kalbim küt küt atıyor
aşktan doğmuşum ben
ne yerim var,
ne de yurdum,
ne de evim var benim."

finale ağır roman yakışır…ağla sevdamın yanına; bir vurgun bu sevda’nın yanına en çok resimdeki gözyaşları yakışır..

“Birgün belki hayattan
Geçmişteki günlerden
Bir teselli ararsın
Bak o zaman resmime
Gör akan o yaşları…”

-       *** Madde mı ağır yoksa mana mı?

Yüzlerce film binlerce müzik… bir fotoğraf çektik bunlar çıktı…yine bir pazartesiyi kaçırdık ama ille de güneşli pazartesiler… :) 

0 kişi yakalandı:

 
ŞEHRİN IŞIKLARI ◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates