21 Ekim 2013 Pazartesi

güneşli pazartesiler-21...nereye ve nasıl?

21 Ekim 2013 Pazartesi
son ece temelkuran yazisi* ne zamandir uzerinde dusundugum iki konunun pekistireci oldu.

birincisi nereye yetisiyoruz? Bu aslinda sizin nezlinizde tam da kendime sordugum soru.

bilginin artik havalarda ucustugu, saniyede milyonlarca tweetin atildigi, gundemin yarim saatte bir degistigi dunyanin neresine yetisebilirim ki?

kendimi ihbar ediyorum...elimden telefon dusmuyor, surekli gozum ekranda, bir saat ayri kalinca gec kaldim diyorum kendime, evimde okunmamis kitap sayisi okuduklarimdan fazla, okuyamayip kenara firlattigim makalelerle kendi capimizda bir orman olabilir, yarim kalmis tezler, noktasi konmamis oykuler, ucu alinamayan bir yarimlik hissi...

acaba gökyüzüne twitter'a baktığımdan daha mı çok baksam? okumadığım kitapları kaldırsam gözümün önünden, yiyeceğim kadar makalem olsa evde...

ne biliyim ben bu yetişme işini daha çözemedim.. hele ki ikinci konuyu düşününce işler daha da zorlaşıyor..

o da şu ki artık siz ne anlatırsanız anlatın insanların sizi dinleyecek zamanları da yok... evet Ece'nin yazdığına göre sadece yedi dakikamız var karşımızdakine bir şeyler anlatabilmek için...

bu sürede bilgi aktarabilmek çok iddialı ancak haberdar edebilirsiniz.. evet hepimiz (yani en azından ben) bunu hissediyoruz, artık bilgilenmekten daha çok haberdar olmak kaygısındayız..literatürümüze yeni bir kalıp dahil oldu o da likit insan... içeriğe değil sansasyona meyilli insan..az konsantrosyan cok hakimiyet.

evet işte bunu bile anlatabilmek için bir sürü satıra ihtiyacım var ama biliyorum ki sizin zamanınız yok..

peki nasıl anlatacağız?

uzun öyküler kıvamında okuyup twitter kıvamında özetleyerek..

peki yarım kalmışlık hissi?

onu da gökyüzüne daha çok bakarak dengelemeye çalışacağız.

güneşli pazartesiler..

*http://birgun.net/yazi-goster/ece-temelkuran/17-10-2013/yedi-dakikalik-insanlar-859.html


0 kişi yakalandı:

 
ŞEHRİN IŞIKLARI ◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates